Geleceğin Alışveriş Modeli “As Seen On Web”
“As Seen On TV” (Televizyonda görüldüğü gibi) ürünlerine birçoğumuz denk gelmişizdir. Televizyondan ürün satışı bir döneme adeta damgasını vurdu. Sunucu bir ürünü katılımcı bir konuğu ile birlikte tanıtır, ekranda ürünü kullanarak özelliklerini gösterir ve izleyiciyi ürünün özellikleri ve kalitesi konusunda ikna etmeye çalışırdı. Bu yöntem görsel olarak kullanıcı ikna etmek konusunda bana göre oldukça başarılı bir yöntem. Ürünün nasıl kullanılacağını, neleri yapabildiğini canlı canlı izleyen kişiler ürünü almaya daha kolay karar verebiliyorlar.
Ülkemize daha yakın bir örnek vermek gerekirse vapurlarda satış yapan işportacıların uyguladığı yöntem de temelde bunun aynısıdır. Tek fark ürününün tanıtımını ekrandan değil direk potansiyel müşterilerinin içinde yapar. Limon sıkacağının nasıl da çekirdeksiz limon suyunu sıktığını canlı canlı izleyen yolcular (potansiyel müşteriler) sunum bittikten sonra sunucuyu (satıcıyı) yanlarına çağırarak satın alımı tamamlarlar.
Günümüzde insanların alışveriş tercihleri nispeten değişmiş olsa da Amerika ve birçok Avrupa ülkesinde Televizyondan satış modeli hala etkili bir şekilde devam ediyor.
Diğer taraftan alışveriş tercihlerini e-ticaretten yana kullanan kullanıcılar için ise ürünün görseline bakıp, açıklamalarını ve ürün yorumlarını okuyarak karar verme aşamasına geçiyor.
Geleceğin alışveriş modelinde bu ikisinin birleştirilmiş haline gelmesi oldukça olası gibi gözüküyor.
İki model bir platform
1990’lı yıllarda Stephan Schambach ilk standartlaştırılmış çevrimiçi alışveriş yazılımını hayata geçirmesinden bu yana e-ticaret oldukça yol katedildi. Sadece ülkemizdeki e-ticaret hacmi bile 2020 yılında bir önceki yıla göre %66 artarak 226.2 Milyar TL oldu. 90’lardan bu yana e-ticaret çığır atladı. “Artık gelebileceği son noktaya da ulaştı” diye düşünüyor olabilirsiniz. Eğer böyle düşünüyorsanız üzülerek söylemeliyim ki yanılıyorsunuz. Hatta E-ticaretin geldiği nokta henüz yolun oldukça başı.
19. yy. e-ticareti hareketsiz ürün fotoğrafları (bazı ürün fotoğrafları 360 derece çekime sahip), ürünün metin olarak açıklaması, varsa ürün yorumları ve sepete eklemekten ibaret. Oysa bu yazımın başında belirttiğim TV’den satış modeli, yakın gelecekte e-ticaretin şu anki modeline entegre olacak gibi görünüyor. Peki bu ne demek?
Eğer bu tahminim doğru çıkarsa olası senaryo şu şekilde…
Artık hareketsiz ürün fotoğrafları yerine videolar ile ürünleri detaylı olarak görüntülüyor olabileceğiz. Hatta ürünün açıklamalarını okumak yerine bu videolarda tüm ürün detaylarını sesli olarak da dinleyebileceğiz. Şu an hayatımızın bir rutini haline gelmiş olan mevcut e-ticaret serüvenimiz de bu formatla birlikte oldukça sıkıcı gelmeye başlayacak gibi.
Videonun Satışa Etkisi
Günümüzde internet kullanıcılarının video içeriklerine ilgilerinin arttığını ve çok sevdiklerini biliyoruz. Hatta Youtube’un Google’dan sonraki en çok tercih edilen arama motoru haline gelmesi de bunun kanıtı. Google’ın raporuna göre Youtube’da “Hangi Ürünü Satın Almalıyım?” sorgusu giderek artıyor.
Google tarafından açıklanan bu Youtube verileri benim için aslında pek de şaşırtıcı olmadı. Şahsen Youtube’un bir video içerik platformundan çok daha öteye geçeceğini düşünüyordum. Youtube üzerinde yayınlanmaya başlayan reklamalar, Youtube’un reklamsız içerik için abonelik satışı yapmaya başlaması gibi birtakım hamleler bana Youtube’un e-ticaret alanına (en azından fiziksel olmayan ürünler için) el atacağını düşündürmüştü.
Avrupa ve Amerika’yı bir kenara bırakıp Çin’i incelediğimizde videolu ürün tanıtımları Alibaba özelinde ufak ufak hayata geçirilmeye başladı bile. Alibaba ve Aliexpress üzerinde ünlü simaların ürünleri tanıttıkları videolar yer alıyor. Öyle gözüküyor ki büyük e-ticaret platformlarının da video içerikli satış modeline geçiş yapmaları an meselesi.
Google'ı Rahatsız Eden Konu...
Diğer taraftan Google, kullanıcıların alışverişleri için ürün arayışlarına Amazon’u tercih etmelerinden oldukça rahatsız. Öyle ki Amerika ve Avrupa genelinde “Alışveriş Yapmak İçin En Doğru Yer” şeklinde reklamlar yayınlamaya başladı. Anlaşılıyor ki Google e-ticaret pazarındaki pastaya gözünü dikmiş durumda.
Yerel işletmeler için uyguladığı hizmetlerin yanında Google Benim İşletmem (GMB) sayfalarında da video içeriklerinin eklenmesi desteğini sağlayan Google, kısa süre önce e-ticarete göz diktiğinin açık göstergesi olan bazı hamleler de yaptı. O hamlelerden bazıları:
- Perakende POS sistemleriyle entegrasyon için Pointy’yi satın aldı.
- Ürün listelemelerini tamamen ücretsiz hale getirdi.
- Kullanıcının bulunduğu konuma yakın mağazalardan alışveriş için konum filtresini güçlendirdi.
- Büyük market zincirleri ve veri ortaklarıyla entegrasyonunu arttırarak, kullanıcıların satın aldıkları ürünler teslim alabilecekleri Teslimat Noktaları oluşturmak için kolları sıvadı.
- Yerel işletmelere inceleme algoritması geliştirerek kullanıcıların yerel işletmelere yorumlarını arttırdı.
- Youtube üzerinde görüntülenen ürünler için ilgili ürünleri tespit edebilecek algoritma deneyleri yapıldı.
Google altyapısını E-Ticaret’in tekeli olma yönünde hızla geliştirip genişletiyor. Benden söylemesi.
Neler yapılabilir?
Bir e-ticaret siteniz varsa videolu ürün içeriği denemelerine heman başlamanızı öneririm. Sistem altyapınızın uyumluluğu, ürün görsellerinizde video opsiyonu olup olmadığı gibi teknik gereksinimleri araştırarak şimdiden gerekli geliştirmeleri yapmanız gerekiyor. Eğer bir e-ticaret siteniz yoksa ve sıfırdan başlayacaksanız ürünlerinizin videolu içeriklerini oluşturma konusunda TV’den satış kanallarını izleyerek bir fikir edinebilirsiniz. Hazır bir e-ticaret yapısı kiralayacaksınız video içerik barındırma hizmeti verip vermediklerini, sunacakları disk alanının bu videolar için yeterli olup olmayacağı konularını mutlaka araştırın.
Eğer video içerik hazırlamak konusunda gerekli donanıma ve/veya tecrübeye sahip değilseniz aşağıdaki butona tıklayarak benimle iletişime geçerek Kurumsal Video hizmetim hakkında görüşmeye başlayabilirsiniz.