fbpx
Aşağı kaydır

Blog

“Pazaryeri” -“E-Ticaret Sitesi” ikilemi

17 Mayıs 2021Kategori: E-Ticaret

İnternette ürünün satmaya hazırlanan bir kişi için birçok e-ticaret platformu ve pazaryeri seçeneği var. Birçok müşterim internette ürün ve hizmetlerini satmanın günümüzde artık bir gereklilik olduğu konusunda hemfikir. Özellikle internette satışa yeni başlayacak olanları dinlediğimde bu kadar çeşitliliğin arasında seçim yapmak konusunda kafaları oldukça karışık.

Bu yazımda internetten satış yapmak isteyen ama pazaryerleri ile kendi e-ticaret siteleri ikileminde kalan firmalar (veya bireysel satıcılar) için her iki seçeneğin artılarına ve eksilerine değineceğim.

Baştan söylemem gerekir ki bu sorunun “net olarak bu seçilmelidir” diye bir cevabı yok. İki seçeneğin de çalışma şekillerini, lansman sürelerini, karlılık/komisyon oranlarını ayrı ayrı değerlendirmek gerekir. Bu yazının sonunda sizin için en uygun modeli seçebileceğinize inanıyorum.

O halde hadi başlayalım…

Pazaryeri Nedir?

En basit ifadeyle “Pazaryeri”, birden çok satıcının aynı platformu kullanarak ürünlerini tüketicilere sunduğu internet sitedir. Pazaryerlerinde 3 temel öğe vardır: Müşteri, Satıcı ve Pazaryeri Sahibi. Burada Pazaryeri sahibi kullandığınız pazaryeri sitesinin sahibi ve/veya yöneticisidir. Pazaryerleri; pazaryeri sahibinin kendi sitesinde satıcıların satış yapmasına ve müşterilere doğrudan fatura kesmesine izin verdiği, yani çeşitli satıcıların ürünlerini müşterilere pazarlayabildiği çevrimiçi bir platformdur. Pazaryeri sahibi genellikle herhangi bir ürün stokuna sahip değildir ve son kullanıcıya satın almış olduğu ürün için fatura kesmez. Pazaryerlerinin müşterileri satıcıların kendisidir. Pazaryeri sahipleri, satıcıların pazaryerinde sattıkları ürün başına komisyon alarak, satıcılardan sabit üyelik ücretleri alarak, satıcılara pazarlama faaliyetleri sunarak veya tüm bunların bir karışımını satıcılara sunarak para kazanır.

Pazaryerleri sundukları ürün çeşitliliği sebebiyle tüketicilerin tercih sebeplerindendir. Pazaryerlerini bu aşamada AVM’lere benzetmek sanırım pek de yanlış olmaz.

Online mağazanızı Pazaryerinde açabilmek için ilgili pazaryeri sitesine üye olmanız gerekir. Bu işlem oldukça basittir. Ancak sizden istenecek evrakları (Vergi Levhası, İmza Sirküleri, vb.) önceden temin etmiş olmanızda fayda var.

Trendyol, N11, Hepsiburada, Amazon gibi pazaryerleri, ziyaretçi sayısı başta olmak üzere, web sitesi kurulum ve bakım maliyetleri açısından çoğu zaman ilk defa online satışa başlayacak kişiler için tercih sebebi oluyor.

E-Ticaret Sitesi Nedir?

E-Ticaret, tek bir satıcının ürünlerini / hizmetlerini birden çok müşteriye sattığı internet sitesidir. Web sitesi satıcıya ait olduğundan, satış sürecinde sadece iki taraf vardır: Alıcı ve Satıcı.

E-Ticaret sitesinin kurulum ve bakım işlemleri pazaryerinin aksine tamamen satıcı tarafından yapılır. Ancak bu sanıldığı kadar zor bir işlem değildir ve sıfırdan kodlama yapmanız gerektiği anlamına gelmez. Bunun için ülkemizde çokça hazır e-ticaret platformu var. Bu hazır altyapıları kullanarak da ürünlerinizi yükleyip kendi e-ticaret sitenize sahip olmak mümkün. Bu hazır altyapılar satış başına komisyon yerine kullanıcılarına senelik paketler satar. Eğer e-ticaretten beklentiniz sadece ürün satmakla sınırlıysa oldukça işinizi görecektir.

Evet; tahmin ettiğiniz gibi daha kompleks ihtiyaçlar için kendi e-ticaret sitenizi oluşturabileceğiniz ve tamamen size ait olacak çözümler de var. Üstelik bu çözümler için de kodlama bilmenize gerek yok (ancak özel ihtiyaçlar ve düzenlemeler için biraz PHP, CSS, JS, HTML, ASP, vb. bilmeniz şart). Bunun için Woocommerce kullanmak birçok açıdan iyi bir başlangıç sağlayacaktır.

E-Ticaret sitesine sahip olmak diğer alternatiflere göre; stok takibi ve karlılık açısından oldukça fayda sağlar. Ürünlerinizi birden fazla pazaryerinde sergilemeniz stok takibini oldukça zor bir hale getirecektir. Bu da ürününüzü satın almış müşterilere ürünü göndermede aksaklık yaşamanıza, gecikmeler sebebiyle pazaryeri puanınızın düşmesine ve en önemlisi de çok kıymetli olan müşterilerinizde güven kaybına yol açabilir! E-Ticaret’in avantajları hakkında fikir edinmek için E-TİCARET’İN FAYDALARI VE AVANTAJLARI NELERDİR? başlıklı yazımı okuyabilirsiniz. Ancak bununla ilgili detayları Pazarlama Stratejileri yazıma bırakarak konumuza geri dönüyorum.

İki Model Arasındaki Temel Farklar

Buraya kadar her iki modelin çalışma prensiplerine değindim. Şimdi gelelim iki model arasındaki en temel farklara. Aşağıda hazırladığım tabloda online satışa ilk başlayacak kişiler için kendilerine uygun modeli seçebilecekleri bir referans noktası oluşturmaya çalıştım:

E-TİCARET

PAZARYERİ

Ziyaretçi Sayısı

Satıcı e-ticaret sitesi için ziyaretçi sayısını arttırıcı faaliyetleri kendisi yürütür.

Pazaryerleri sunduğu geniş ürün çeşitliliği açısından daha fazla ziyaretçi sayısına sahiptir.

Pazarlama

Satıcı dijital pazarlama faaliyetlerini kendisi kontrol eder. Hangi ürünü için hangi kanallarda ne kadar süre ile kaç liralık bir bütçe ayıracağına kendisi karar verir. Google reklamları verebilir, sosyal medya reklamlarına yönelebilir veya her ikisinde aynı anda kampanya oluşturabilir.

Satıcı pazaryerinin sunduğu pazarlama kampanyalarından birini veya birkaçını seçebilir. Pazarlama kampanyaları için fiyatı Pazaryeri sahibi belirler. Bu kampanyalar çoğunlukla pazaryeri sitesi içerisinde reklam verilecek ürünün üst sıralarda gösterilmesine yöneliktir. Google ve sosyal medya reklamlarını kapsamaz.

Envanter

E-Ticaret siteleri satıcıları ürün stoklarını kendileri tutarlar

Pazaryerlerinin kendi envanterleri yoktur. Satıcılar kendi envanterlerini kendileri oluştururlar.

Satışa başlama süreci

E-Ticaret siteleri kişiye özel tasarlandığı için tasarım süreci ortalama 7-14 gündür. Tasarım sürecinde herhangi bir ticari belge gereksinimi yoktur (sanal pos kullanılacaksa başvuru sırasında evrak ibrazı gerekir). Ancak yayına alındığı andan itibaren satış yapmaya hazırdır.

Üyelik gerektirir. Üyeliğin aktif edilebilmesi için ticari evraklara sahip olmak gereklidir. İlgili evrakların sisteme aktarılmasından sonra ortalama 24-48 saat içerisinde üyelik aktif edilir.

Maliyet

E-ticaret sitesi sahibi sadece domain ve hosting ücretlerini öder. Hazır Sanal Pos kullanılacaksa başarılı satış başına ortalama %3 işletim ücreti sanal pos firması tarafından alınır.

Pazaryeri komisyon oranları satılacak ürünün cinsine göre farklılık gösterir. Ürünün kategorisine göre satış başına %5 ile %30 arasında komisyon ücreti pazaryeri sahibi tarafından satıcıdan tahsil edilir. Bazı pazaryerlerinde üyelik ücreti uygulaması vardır.

Sonuç?

Kesin olarak şu ya da bu platformu seçmelisiniz demek ne yazık ki mümkün değil. Hangi platformda satış yapmayı seçeceğiniz sizin alacağınız bir karardır. Her ikisinde birden satış yapmayı da bir seçenek olarak değerlendirebilirsiniz. Bu sayede yaptığınız yatırımın geri dönüşünün hangi kanalda daha çok olduğunu gözlemleyebilir ve stratejinizi buna göre kurgulayabilirsiniz.

Bu yazıda ele alamadığım diğer detayları görüşmek, Türkiye’deki pazaryerleri hakkında danışmanlık almak ve e-ticaret web sitesi kurulumu için benimle iletişime geçebilirsiniz.

E-Ticaret Hizmetini İncele

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© Oğuz ATÇI 2021
Yukarı